Midilli’ye nasıl gidilir?
Midilli Adasına Ayvalık Limanından Jalemtur ve Turyol tarafından seferler düzenlenmekte. Biz kapıda vizeye feribot firmalarının sitelerinde yazan belgelerle gezimizi planladığımız tarihten önce başvurduk ve belgeleri gönderdik. Unutmayın ki Yunan adaları sadece belirli sayıda turist kabul ettiği için başvuru sayısının aşırı olduğu tarihlerde seferler iptal edilebilir. Gezinizi buna göre planlayın. Feribot fiyatları yaklaşık 20 euro kişi başı, 55 euro ise araba için, Ayvalık belediyesine ise 390 tl araba için 140 tl ise kişi başı için liman ücreti ödüyorsunuz (ve tabiki harç pulu da alıyorsunuz.).
Midilli Adası Gezilecek Yerler
Midilli Merkez (Mytilene)
Midilli Merkeze feribotla ulaştıktan sonra kapıda vize işlemleri için aileleri sırayla çağırıyorlar ve işlemlerinizi yapıyorlar, yeşil pasaportunuz veya hali hazırda vizeniz varsa bu işlemden muaf olup daha hızlı geçebiliyorsunuz.
Merkeze geldikten sonra Ermou Caddesinde gezebilir, Sappho meydanında ilk kadın şair Sappho’nun heykelini görebilir veya ben antik şeyler görmek istiyorum derseniz Midilli Antik Tiyatrosu ile Ortaçağ Kalesini gezebilirsiniz. Hellenistik dönemden kalma antik tiyatroda kazı işlemleri daha bitmediği için biz gittiğimizde kapalıydı, daha yeni yeni bir şeyler çıkartmaya başlamışlar. Midilli Kalesiyse adalara ait en büyük kalelerden biriymiş ve antik Yunan akropolüne inşa edilmiş, tarihi 6. yya kadar uzanıyormuş. 3 bölüme ayrılmış alt-orta ve üst kale şeklinde inşa edilmiş ve Osmanlı zamanında kalenin içine bir medrese yapılmış. Kaleye çıkıp manzara izleyebilirsiniz.

Roma Su Kemeri
Roma Su Kemeri Moria Midilli merkeze daha yakın olan ve Roma döneminde Olympos Dağından şehre su taşımak için yapılmış bir kemer. M.S. 2-3. yy’da yapıldığı düşünülen kemer şuanda gözlerden uzak bir alanda olsa da doğayla iç içe olan bu yerde fotoğraf çekmek harika.

Molyvos Köyü ve Kalesi
Molyvos köyü içinde bulunduğu kalesiyle beraber adanın en turistik noktalarından. Kale 13. yy’da inşa edilmiş ve iyi korunmuş. Kale’ye çıkıp muhteşem deniz manzarasını görebilirsiniz, yazın konserler de veriliyormuş. Girişi 6 euro. Köyün aynı zamanda plajı da mevcut isterseniz denize girebilirsiniz.



Petra Köyü
Petra köyü taş evleriyle, geleneksel yapısıyla adanın bir diğer turistik mekanlarından. Sokaklarında dolaşıp dondurmanızı yiyebilir daha sonra plajında serinleyebilirsiniz.
Kalloni Köyü
Kalloni adanın ortasında yer aldığı için biz bu köye yakın bir yerde konakladık (Nancy’s Studios). Kalloni aynı zamanda adanın en büyük körfezi ve balıkçılık yapılan yeri. Köyde ve çevresinde bir çok restaurant da mevcut.
Sigri Köyü
Sigri Köyü plajı bizim için adanın en sevdiğimiz koylar arasında yer aldı. Unutmayın ki Midilli adası Kuzey Ege’de olduğundan dolayı deniz tatili için güzel yer bulmak biraz zordu fakat rüzgar yoksa Sigri’nin denizi temiz ve güzeldi. Köyde aynı zamanda Osmanlı Kalesi ve Sigri Taşlaşmış Ormanının kapalı müzesi mevcut. Kale 1757 yılında korsanlardan korunmak amacıyla Süleyman Paşa tarafından yaptırılmış.

Midilli Taşlaşmış Ormanı
Dünyada bu kadar büyük sadece 2 tane olan bu taşlaşmış ormandan biri (diğeri Amerika’da). Adanın yaklaşık 20 milyon yıl önce adanın volkanik patlamalarıyla oluşmuş kısmı. Yaklaşık 40 çeşit ağaç (meşe, tarçın, kayın vb.) taşlaşıp kristalleşmiş. Müzesinde Yunanistan’da 1.8 milyon yıl önce yaşamış maymun iskeletleri vb iskeletler de mevcut. Eğer dünyanın oluşumuna ilgiliyseniz mutlaka gezmelisiniz. Taşlaşmış Ormanda trekking de yapabilirsiniz. Antik Yunan’da taşlaşmış bu fosilleri Medusa ve Poseidon’a bağlamışlar. Girişi 8 euro, taş ormana girene müze ücretsiz.


Plomari Köyü ve Uzo Müzeleri
Plomari de plajıyla bizim en beğendiğimiz köyler arasına girdi. Plaj hem genişti hem de suyu temizdi. Köyde aynı zamanda en ünlü uzo markalarından Plomari ve Barbayanni’nin müzeleri yer alıyor fabrikaları gezebiliyorsunuz. Barbayanni fabrikası girişte ücret almazken Plomari cüzi de olsa bir miktar ücret alıyormuş. Size uzonun serüvenini, rakıdan farkını ve işleme süreçlerini anlatıyorlar. Biz çok değerli bilgiler öğrendik :). Fabrikalarının bu adada olmasının sebebiyle adanın körfezinde yetişen ve uzoya kokusunu veren anasondan kaynaklıymış. Adanın en az yağış alan bölgesiymiş ve anasonun sevdiği bir mikroklimaya sahipmiş.


Agiasos Köyü
Adanın en az turistik köyü sakinliğiyle dikkat çekiyor. Çünkü biraz tepelik bir yerde (Olympos dağına doğru giderken) Arnavut kaldırımlı geleneksel mimarili bir köy. Turizmi daha az olduğu için de korunmuş geleneksel bir köy.

Diğer yapılacaklar:
Skala Erosou’da denize girmek (denizi güzeldi)
İpsilou Manastırını gezip manzaranın keyfini çıkartmak